RumyGezi
ANASAYFA KONAKLAMA İLÇELER ULAŞIM GEZİLECEK YERLER
LİNKLER SUR İLÇESİ

YENİŞEHİR İLÇESİ

BAĞLAR İLÇESİ

KAYAPINAR İLÇESİ

BİSMİL İLÇESİ

ÇERMİK İLÇESİ

ÇINAR İLÇESİ

ÇÜNGÜŞ İLÇESİ

DİCLE İLÇESİ

EĞİL İLÇESİ

ERGANİ İLÇESİ

HANİ İLÇESİ

HAZRO İLÇESİ

KOCAKÖY İLÇESİ

KULP İLÇESİ

SİLVAN İLÇESİ

LİCE İLÇESİ

logo

Diyarbakır Sur – Taşların Anlattığı Binlerce Yıllık Hikâye

Diyarbakır’ın en eski yerleşim merkezi olan Sur ilçesi, binlerce yıllık bir tarihin, çok kültürlü bir sosyal yapının ve zengin mimari mirasın kalbidir. Şehir surlarından adını alan Sur, yalnızca Diyarbakır’ın değil, Mezopotamya’nın en kadim şehir dokularından biri olarak kabul edilir. Bu bölge, tarih boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürlerin kesiştiği, dinlerin buluştuğu ve ticaret yollarının kavşak noktasında yer almış önemli bir uygarlık merkezidir. Sur, günümüzde de bölgenin kültürel hafızasını, sanatını, folklorunu, mimari estetiğini ve geleneksel yaşam kültürünü barındırmaya devam eden bir açık hava tarihi müzesi niteliğindedir. UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri ile dünya çapında bir kültürel değere sahiptir.

Coğrafi Konum ve Doğal Yapı

Sur, Diyarbakır’ın tam merkezinde yer almakta olup, tarihî surlarla çevrili bir alandır. İlçenin doğusunda Dicle Nehri bulunur ve bölge verimli Hevsel Bahçeleri ile bütünleşir. Sur içi bölgesi dar sokakları, labirentimsi yerleşim yapısı, avlulu taş evleri ve kesme bazalt mimarisi ile Mezopotamya şehir planlamasının en karakteristik örneklerinden biridir. Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri, ilçeye hem doğal hem tarımsal bir zenginlik sunar. Bu bahçeler, tarih boyunca Diyarbakır’ın gıda ihtiyacını karşılayan üretim alanları olmuş, aynı zamanda Doğu-Batı ticaretinde bir durak olarak şehrin ekonomik ve tarımsal kalkınmasına büyük katkı sağlamıştır.

Tarihsel Süreç

Sur’un tarihi MÖ 3000’li yıllara kadar uzanır. İlçe, tarihte şu medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır: Hurriler, Mitanniler, Asurlar, Urartular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Artuklular, Selçuklular, Osmanlılar Bu kültürlerin bıraktığı eserler, Sur’un her sokağında, her taşında hissedilir. Özellikle Artuklu ve Osmanlı dönemleri, Sur’un mimari ve kültürel açıdan altın çağlarıdır.

Mimari ve Tarihi Eserler

Sur ilçesi, benzersiz tarihi yapılarıyla Türkiye'nin ve dünyanın önemli kültürel hazineleri arasındadır. İlçedeki bazı önemli eserler şunlardır: Diyarbakır Surları Hevsel Bahçeleri, Ulu Cami – Anadolu’nun en eski camilerinden biri, Dört Ayaklı Minare, Hz. Süleyman Camii ve 27 Şehit Sahabe Türbesi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Mar Petyun (Katolik ve Süryani kiliseleri), Saint George Kilisesi, İskender Paşa Konağı, Behram Paşa Camii, On Gözlü Köprü (Dicle Köprüsü), Cahit Sıtkı Tarancı Evi Müzesi, Ziya Gökalp Evi Müzesi Kesme siyah bazalt taşlarıyla inşa edilen evler, avlulu konaklar, çeşmeler ve hanlar Sur’un geleneksel Diyarbakır taş mimarisinin eşsiz örnekleridir.

Kültürel Yapı ve Yaşam Tarzı

Sur’da kültür, tarihin içinden süzülüp gelen bir yaşam biçimidir. İlçenin sosyal dokusu; Kürt, Türk, Ermeni, Süryani ve Arap kültürlerinin izlerini taşır. Bu kültürel çeşitlilik kendini: Müziğinde, Halk oyunlarında, Mutfak kültüründe, El sanatlarında, Geleneksel mimarisinde, Dini yapılarında gösterir. Sur, dengbejlik kültürü, zurna-davul geleneği, kilim dokumacılığı, taş işçiliği ve bakırcılığı ile bilinir. İlçe, aynı zamanda Diyarbakır mutfağının kalbidir; içli köfte, kaburga dolması, ciğer kebabı, kadayıf ve burma tatlı gibi yöresel lezzetler burada doğmuş ve gelişmiştir.

Nüfus ve Sosyoekonomik Yapı

Sur, geçmişte Diyarbakır’ın en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri iken son yıllardaki kentsel dönüşüm ve göç hareketleriyle nüfus değişiklikleri yaşamıştır. İlçede geleneksel esnaf kültürü yaygındır; küçük işletmeler, el sanatkârları, çarşı pazar kültürü Sur’un sosyal yapısının temelini oluşturur.

Kentsel Dönüşüm ve Günümüz

Sur, son yıllarda restore ve yeniden yapılandırma çalışmalarıyla öne çıkmaktadır. Tarihi dokunun korunması, surların yenilenmesi ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması için büyük projeler yürütülmektedir. UNESCO tescili sonrası ilçenin uluslararası önemi artmış, kültür turizmi canlanmaya başlamıştır. Modern düzenlemeler yapılırken geleneksel tarihi kimliğin korunması temel hedeftir. Sur bugün hem tarihî miras hem turizm, hem de kültürel yaşam açısından yeniden şekillenmektedir.